ÇAĞDAŞ GÖKBEL

sevgili dostlarım böyle bir başlığın altında herhangi bir konunun olmadığını gördüm.gazetecilik okuyan birisi olarakta bu boşluğu ben doldurmak isterim.şiir ve yazılarımla.olumlu ya da olumsuz eleştirilerinizi beklerim.ilk yazıyı yayımlayalım bakalım beğenecekmisiniz

AHLAKSIZLIĞIN SOY KÜTÜĞÜ ÜZERİNE…
Sizler kimsiniz? Siz bu toplumdaki elit tabakasınız. İnsanlara yukarıdan bakan onlara göbeğinizi kaşıyorsunuz diyen adamlarsınız sizler. Kimden bahsediliyor, tabiide ülkemizin bin bir zorluklarla yetiştirebildiği sanatçılardan. Elit olmak: kitap okumak, iki satır aşka ya da dünyaya dair şeyler karalamak olmuş. Kavramların böylesine karıştırılması, birbirlerine girift yapılar haline gelmesi bizim gibi toplumlarda olağandır. Sizlere kısaca elit diye tabir edilen kişilerin ne anlama geldiğini açıklama zorunluluğunu, yükünü ve sorumluluğunu üzerimde hissetmekteyim. Elit: Gecekondu Mahallelerinin karşısına metrelerce duvar örüp gökdelen dikmektir. O gökdelenlerin içinde oturan insanlar elit insanlardır. Birilerinin çocukları tozun ve toprağın içinde oyunlar oynarken, birilerinin çocukları da dikenli tellerin ardında rahat ve huzurlu biçimde oyunlar oynamaktadır. Oysa topluma dayatılan elitlik olgusu okumuşluk ve kültür bilgisiyle doğrudan orantılıdır ve bu kötürüm bir hal almaktadır. Bir ülkede, okumayan insan sayısının %80 olduğu düşünülürse elbette okuyan birey ayrıcalıklı bir konuma sahiptir ama bu ayrıcalık sınıfsal bir ayrımı teşkil etmemektedir. Yaşanan tüm bu olumsuz gelişmelere baktığımda aklıma çok özel bir kitap geldi. Acaba Niçe Türkiye’de yaşasa başına neler gelirdi? Hemen arka sokağımızda oturuyor ve durmadan düşünceler üretip yazdığını hayal edebiliyor musunuz? Doğrusu ben hayal edebiliyorum, sonu ya Nazım hikmet gibi sürgün ya da çoğu aydınımızın başına geldiği üzere hapse düşmek olurdu. Bugünün ahlak değerlerini var eden temel oluşuma baktığımızda karşımıza çıkanın, elitler ya da olması gerektiği tabirle burjuvalar veya Türkçe karşılığı itibariyle kentsoylular olduğunu görmekteyiz. Bu üç kavramında aynı halt olduğunu aynı pislik olduğunu unutmayalım. İnsanın bağırsağından yayılan kötü bir koku gibi dayanması güç ve çirkinler. Şimdi toplumdaki bazı ahlaki kavramların üzerine gidelim. örneğin; hırsızlık kötü ve yapılması toplum tarafından lanetlenmiş bir kavramdır. Peki ya bizim paralarımızla, vergilerimizle, hatta emeğimizi sömürerek yapılan hırsızlık… Bunun toplumda karşılığı yoktur, hatta varlıklı insan saygıdeğer üzerinde tüm iyilikleri barındıran ulu bir insandır. Liberaller sürekli tekrar eden bu ahlaksızlığın azgınca ve artarak devam edebilmesi için çalışırlar ve utanmazca halkın parası ile o halkın yarattığı değerlere aydınlara umarsızca saldırırlar. Bu ... (bu küfrün cüretini NİÇE ’den almaktayım) cevaplarını zamanında Dostoyevski vermiştir, meraklısı varsa lütfen açıp iki satır kitap okusun. Tekrar esas konumuza dönecek olursak bu elitler istedikleri gibi ahlaksızlık yapacaklar, paralarıyla her tür kapıyı açacaklardır. Ancak tüm bu olanlara rağmen toplum içerisinde kızlık kavramı cezalandırıcı konumunu sürdürmeye devam edecektir. Madem böylesi bir ortam var ve o zaman yaratılan tüm bu kuralların amacı nedir? Kısaca açmak gerekirse; toplumları sorunsuzca yönetebilmek ve onları kör edebilmektir. Günümüzde okumak, düşünmek ve sorgulamak insanların ayıpladığı aşağıladığı bir etkinlik halini almış durumda. Makas aralığının böylesine daraldığı toplumlarda aydınlarında nefes alabildiği ortamlar azalmakta kendilerine yeteri kadar yaşam alanı bulamamaktadırlar. Kendinize ve çocuklarınıza karşı dürüst olun bırakın uyduruk ahlaksal bazı kuralları zaten o kurallara sizden başkası saygı duymuyor. Sizlerin hayatlarını kısıtlayanların dünyasında cinsel tabular, ahiret korkusu ve kişisel ızdıraplar yok. Çıkarın şu size takılan gözlüğü de etrafınıza iyice bir bakın işte o zaman fark edeceksiniz ahlaksızlığın soy kütüğünü.
ÇAĞDAŞ not:yukarıdaki küfürlü bölümü kurallar açısından perdeledim.

Bu başlığa yazı yazılması beni çok mutlu etti açıkcası.

Neye göre, kime göre elit? Kavramların içini boşaltmak, onlara başka kimlikler kazandırmak gibi özellik bütün toplumlarda var. Elitlik kavramınıda mutasyona uğrattık. Kendilerinin uymadığı kuralları çıkarları için başkalarına dayatanları aldık bu kavrama yerleştirdik. Asolanın insan olduğu görüşünde biri olarak, sınırlar tabular, dayatmalar... vb. birçok kavram bizi yerimizde saydırır.

teşekkür ederim. o zaman birde şiir paylaşayım.

SIRLARIN GECESİ.
KARANLIĞI HATIRLARMISIN?
HANİ ÇOCUKKEN OLAN, O SİNSİ GECEYE YAKIN KARALTIYI HATIRLARMISIN?
BEN BİLİRİM O KARANLIĞI,
TEK BİR SIR YOKTUR,
SANA ALINAN TOZLU SANDIĞIN İÇİNDE.
HAYAT SANA BOYUNDAN BÜYÜK SIRLAR VERİR,
AĞLAMAYA GÜCÜN YETMEZ.
NE ZAMANDIR OYNAMIYORSUN ARABALARINLA,
BU KİTAP DENEN İLLETE BAŞLAYALI KAÇ YIL OLDU,
SİGARAYI, İÇKİYİ, DERDİ TASAYI TANIYALI ASLINDA ÇOK UZUN ZAMAN OLMADI.
SAKLADIĞINI SANAR İNSAN ÇOCUK GİBİ,
ASLINDA HİÇ BİR SIR SAKLI KALMAZ,
SAKLI KALAN SENİN KENDİNE UYDURDUĞUN YALANLARDIR.
SEN DEĞİLMİSİN İÇİNDEKİ ÇOCUĞU ÖLDÜREMEYEN,
BİR DOKUNSALAR SAATLERCE AĞLAR DÖKÜLÜRSÜN.
NE SANDIĞIN KALIR NEDE KİLİTLEYEBİLECEĞİN BİR ANAHTARIN.
SANA BİR NASİHAT ÇOCUK!
ASLA KENDİNE BÜYÜK YALANLAR ATMA,
DÖNÜŞEMİYORSAN KARANLIĞA,
OLAMIYORSAN ONLAR KADAR KÖTÜ,
OLMA.
OLURSAN EĞER ONLAR GİBİ,
TERK EDİLİRSİN YALNIZLIĞINLA.
SIRLAR İNSANIN İÇİNDEKİ KURTLARDIR,
PARÇALARLAR LİĞME LİĞME EDERLER ,
RUHUN UFACIK PARÇALARA AYIRILIR.
ACILAR İÇERİSİNDE SARILACAK KOLLAR ARARSIN KENDİNE,
ANCAK BULACAĞIN TEKŞEY KAÇTIĞIN O ACIDAN DAHA FAZLASI OLACAK.
KENDİNE ASLA SIRLAR YARATMA ÇOCUK,
YA İYİ BİR OYUNCU OL,
YA DA KÖTÜ BİR AKTÖR.
ÇD.

Çok beğendim...

Keşke bana da bir dokunan olsa da saatlerce ağlayıp, dökülsem...

böylesine geç cevap verdiğim için özür dilerim.çok özledim sizleri keşke seni dinleyebilseydim belki merhem olurdum yaralara.söküğünü dikmeyi beceremeyen terzi hesabı.